Türümüz insan, varoluşundan beri hem sel, deprem, fırtına, kuraklık gibi doğal afetlerle hem de salgın hastalık, savaş, göç gibi yine insanlardan kaynaklanan sıkıntılarla baş etme arayışı içerisindedir. Günümüzde de Suriye’deki iç savaştan kaynaklanan 13 milyondan fazla mülteci, sıklıkla meydana gelen depremler ve en nihayetinde kısa zaman önce başlayan Coronavirüs pandemisi tıbbi ve insani yardım kavramını en önemli gündemimiz haline getirmiştir. Özellikle pek çok ülkede kitlesel ölümlere sebep olan Covid19 salgını, tıbbi yardım konusunda hâlâ kırılgan bir yapıda olduğumuzu göstermektedir.
Bunun yanında yıllardır kıtlık, susuzluk ve yoksullukla boğuşan, zayıf sağlık sisteminden dolayı da pek çok temel tıbbi teçhizattan yoksun Afrika Kıtası, gelişmiş ülkelerin sağlık ve yaşam standartları ile karşılaştırıldığında, trajik bir tezatlık durumunu sürdürmeye devam ediyor. Gelişmiş ülkelerin az gelişmiş ülkelere yaptığı yardımların yeterlilik arzetmemesi ve az gelişmiş ülkelerin kalkınma süreçlerinde potansiyel zenginliklerini bir türlü açığa çıkarıp kullanamaması, insani yardım paradigmasında köklü değişimler yaşanması gerektiğini göstermektedir.
Hayatsağlık bu sayısında tıbbi ve insani yardım konusunu ele alıyor. Bu hassas meselede anlayışımızı biraz daha derinleştirerek yardım süreçlerinde etkin ve kalıcı çözümlere ulaşıp, insanlığa katkı sağlamak dileğiyle,
Keyifli okumalar..
HayatSağlık 20 indir